Ülkede bebek ölüm hızı oranı binde 10’ken, binde 17,7’lik oran ile Antep’in bebek ölüm hızının en yüksek olduğu illerden biri olduğunu dile getiren Karaca, yetkililerin halkı bilgilendirmediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, konuyu meclis gündemine taşıdıklarını söyledi. Yenidoğan çetesinin açığa çıkmasının ardından yerel gazetelerde Antep’te son 1 ayda 73 bebeğin hayatını kaybettiğinin yazıldığını, İl Sağlık Müdürlüğünün çalakalem verdiği acele cevapta bu sayıyı kabul etmediğini söyleyerek, gerçek sayıların kamuoyuyla paylaşılmasını istedi.

Bir yurttaşın, 2018’de Gaziantep’te bir özel hastanede doğan bebeği dahil, o hastanede doğan bütün çocukların yoğun bakıma alındığını iddia ettiğini, inceleme yapılmasını istediğini ama bu yurttaşa dalga geçer gibi cevap verildiğini belirten Karaca, Sağlık Bakanlığının Gaziantep’teki bebek ölümlerini gündeme alması için soru önergesi verdi.

GAZİANTEP’TE NEDEN BU KADAR ÇOK BEBEK ÖLÜYOR?

“Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı açıklamak zorunda: Gaziantep’te son 10 yılda kaç bebek öldü? Ölen bebeklerin kaçı özel hastanelerde hayatını kaybetti? Ölüm sebepleri ne? Bu bebeklerin kaçı Suriyeli? Yurttaşlardan özel hastanelerde bebeklerin sağlığı ile ilgili yaşanan sorunlar, bebek ölümlerine dair Sağlık Bakanlığına ve Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğüne kaç başvuru yapıldı? Bu başvurular sonucunda herhangi bir hastane hakkında soruşturma başlattınız mı?” diyen Karaca, şunları dile getirdi.

“Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü “Bebek Ölümleri İl İnceleme Komisyonu çalışıyor” diyor. Açıklayın öyleyse, Gaziantep’te neden bu kadar çok bebek ölüyor? Hali hazırda “yenidoğan çetesi” olayına paralel şekilde Gaziantep’te hakkında adli ya da idari soruşturma başlatılan sağlık kuruluşu var mı?

Sağlık değil ölüm düzeni haline çevirdiğiniz sistemin altında bıraktığınız, hasta değil müşteri gözüyle baktığınız vatandaşlara hesap vermek zorundasınız.

 GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ HASTANESİNDE YOĞUN BAKIMI ATIL BIRAKILDI!

İktidarın Antep’i bölgenin sağlık üssü yapacağını söylediğini ama şehrin sağlıkta özelleştirmenin üssü olduğunu vurgulayan Karaca, kamu hastanelerinin de günden günde kadükleştirildiğini aktararak Gaziantep Üniversitesi Hastanesindeki durumu örnek verdi. “Gaziantep Üniversitesi çocuk hastanesinin tam teşekküllü 50’den fazla yenidoğan ve yoğun bakım yatak kapasitesi var ama 3 yıldır maksimum yüzde 15-20 kapasiteyle çalıştırılıp gerisi boş tutuluyor. Neden? Kamu kaynaklarıyla yapılmış çocuk hastanesinin atıl bırakılarak kamu zararı oluşturulması nasıl açıklanabilir?”

Karaca’nın değerlendirmeleri şöyle:

“Herkese ‘Bir bebeğe bu nasıl yapılır’ dedirten kâr hırsı, öyle düz kötülükle filan açıklanamaz, bu alçaklık paradan başka hiçbir değer tanımayan piyasalaşmış sağlık sisteminin bir sonucu. Böyle bir düzenin ne hekime ne hemşireye ne sağlık emekçisine ne de hastaya tek bir faydası yok. Sağlıkta özelleştirme sadece ve sadece patronlara yarıyor, halka ise ölümden başka bir şey düşmüyor. Halk sağlığı için; sağlıkta özelleştirme derhal son bulmalı, sağlık hizmeti tamamen ücretsiz, kamusal, erişilebilir bir hak olarak düzenlenmeli. Aksi halde bu cinayetler devam edecek. Antep’te bebek ölümlerinin, özel sağlık kuruluşlarında dönen dolapların peşindeyiz.”

Gaziantep’te bu konuda mağdur olan tüm yurttaşlara seslenen Karaca, “Bize ulaşın, hak mücadelesini birlikte verelim” dedi.