Kazak, “Yüzlerce sağlık çalışanının yataklara, onlarcasının kara toprağa düştüğü bu süreçte bile, sağlık çalışanlarının dağ kadar birikmiş sorunları çözüme kavuşturulamıyor ise; bir sağlık emekçisi gözüyle Sağlık Bakanlığını değerlendirdiğimizde, Sayın Bakanın personelini koruyamadığı ve sınıfta kaldığı malumun ilanıdır” dedi.
KAZAK şu ifadelere yer verdi: “Sağlık iş kolunda faaliyet gösteren bir sendika olarak; yüklendiğimiz misyon gereği; gerek devletimiz, gerek milletimiz ve gerekse sağlık emekçileri adına pozitif yapılan her çalışmaya destek ve katkı sunacağımız gibi eksik ve olumsuz gördüğümüz her konuyu da kırkamadan ve dökmeden kamuoyu ile paylaşmak temsil ettiğimiz kitle adına görevimizdir.
Öncelike “Pandemi” sürecinde yapılan olumlu çalışmalar adına Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin KOCA’ya teşekkür ederiz.
Ancak; COVİD - 19 virüsünün ülkemizde başladığı 2020 Mart ayından itibaren sendikamız Türk Sağlık-Sen Genel Merkezimizin iyi niyetli yol gösterici yazışmalarına, çalışmalarına ve açıklamalarına rağmen, sağlık emekçileri pek çok konuda hayali sukuta uğratılmış ve mağdur edilmiştir.
Pandemi sürecinde sağlık çalışanları için alkışlara ve methiyelere tanıklık ettik. Ancak mesele sorunların Çözümüne kavuşmasına ve taleplerimizin karşılanmasına gelince “sağır sultanın” duyduğunu görmedim ve duymadım diyenleri dinlemekten yorulduk. Sağlık çalışanlarının süreç içerisinde maruz kaldığı mağduriyetleri özetleyecek olursak;
KORUYUCU MALZEME VE EKİPMAN
Özellik COVİD- 19 vakasının vuku bulduğu ilk aylarda, Aile Hekimliği sisteminde hizmet sunan sağlık çalışanları başta olmak üzere bir çok sağlık kurum ve kuruluşlarında koruyucu ekipman ve malzeme sıkıntısı yaşanmış ve sağlık emekçileri mağdur edilmiştir.
LİYAKATTTAN UZAK İDARİ İZİN YAZILARI
Kamuda esnek mesai düzenlemesini içeren Cumhurbaşkanlığı genelgeleri kamu görevlilerini COVİD-19 virüsünden korumayı öngörürken, Sağlık Bakanlığı tarafından liyakatten uzak çıkartılan yazılarla kronik rahatsızlığı olan sağlık çalışanları hem görmezden gelinmiş hem de bulaşıcı virüsün kucağına itilmiştir.
Öyle ki; liyakatten uzak kaleme alınan her yazı bir önceki yazının yanlışını ve eksiğini giderememiş ve bir bütünlük sağlayamamıştır. Buna bağlı olarak ta; bazı kronik rahatsızlığı bulunan ve 24 haftanın alında gebeliği olan pek çok sağlık emekçisi mağdur edilmiştir.
MESLEK HASTALIĞI SAYILMAMASI
Görevi başında hastalara şifa dağıtırken, virüs kapan bütün sağlık çalışanları, iş kazaları ve meslek hastalığı kapsamına alınmadığından dolayı, virüs kapan, hasta olan ve vefat eden, arkadaşlarımız mağdur edilmişlerdir.
ŞEHİTLİK HAYATA GEÇMELİDİR
Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanlarının yasal olarak şehit kabul edilmesi için yaptığımız çağrıya kulak tıkanmıştır.
SAĞLIKTA ŞİDDET
Çok zor şartlara rağmen, fedakârca hizmet sunan sağlık çalışanlarına “Pandemi” sürecinde bile şiddet ve darp vakaları devam etmiştir.Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara karşı yapılan düzenlemenin tavizsiz uygulanması ve cezai işlemlerin derhal yerine getirilmesi sağlanamadı.
AİLE HEKİMLİĞİ ÇALIŞANLARI
COVİD-19 virüsüyle yapılan mücadelede Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin KOCA tarafından övgü dolu sözlere muhatap olan “Aile Hekimliği ” çalışanları ne yazık ki; realitede hüsrana uğratılmışlardır.
COVİD-19 virüsü mücadelesinde önemli katkılar sunan ve çok büyük risk taşıyan Aile Hekimliği sisteminde çalışan aile hekimi ve diğer çalışanlara yönelik “Ücret Yönetmeliğinde” ne ekonomik bir iyileştirme yapılmış, ne de vatandaştan kaptığı virüs nedeniyle; gerek hastanede yatarak tedavi gördüğü, gerekse karantinada kaldığı günlere ait maaş kesintisinin önüne geçilmiştir. Bunun yanı sıra Pandemi nedeniyle aile sağlığı merkezlerine gelemeyen/gelmeyen vatandaşların bir takım işlemlerinin eksik kaldığı gerekçe gösterilerek maaşlarında kesintiler yapılmıştır.
Bir Yorum Bırakın