Erfapack Plastk Ambalaj Kurucu/Ceo Faruk Eruslu, 2021 yılına yönelik öngörülerini anlattı
Plastik sektörü 2021’de büyüme bekliyor
Plastik sektörü; yüzde 5,7 oranında üretimini, yüzde 7,6 oranında da ihracatını artırarak 2020 yılını büyümeyle kapattı. 2020 yılı plastik sektörüne yönelik değerlendirme yapan Erfapack Plastk Ambalaj Kurucu/Ceo Faruk Eruslu, 2021 yılına yönelik öngörülerini anlattı. 2020 yılında tedarik zincirinde yaşanan sorunların bu yıl itibariyle ortadan kalkacağını ve ihracatın sektör büyümesi üzerindeki taşıyıcı etkisinin zayıflayacağını öngören Eruslu, “sektörün yüzde 2 dolayında bir büyüme performansı sergileyeceğini söyleyebiliriz” dedi.
Pandemi sürecinde ülkemizde plastik sektöründe üretim artışı yaşandığını söyleyen Erfapack Plastk Ambalaj Kurucu/Ceo Faruk Eruslu, “Bu artışın başlıca iki kaynağından ilki 2018’de yaşanan kur şoku ile gerileyen plastik üretimimizin yarattığı baz etkisidir. Zira sektörümüz 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,7 üretim artışı yaşamış olmakla birlikte ulaşılan bu üretim miktarı 2017 yılı ile kıyaslandığında aradan geçen 3 yıllık süreçte sektörün üretimini ancak yüzde 2,9 oranında arttırabildiğini görüyoruz.
Yine de 2020 yılı itibariyle üretimde yaşanan artışın bir diğer kaynağı ise plastik ambalaj ve tek kullanımlık ürünlere olan talebin hızlı şekilde artması ve pandemi döneminde tedarik zincirinde meydana gelen aksamalar sayesinde ülkemizin ihracat pazarlarımızda payını arttırmasıdır. Yüzde 7,6 oranında artan ihracatımızın etkisiyle 2020 yılını büyümeyle kapatan sektörümüzün esasen bu dönemde yaralarını sardığını söylemek daha doğru olacak” diye konuştu.
2021 YILI MEYDAN OKUMA YILI OLACAK
2021 yılının yeni meydan okumaları beraberinde getireceğini söyleyen Eruslu, “Uzmanların öngörüsü yılın ikinci yarısında aşının yaygınlık kazanacağı ve hastalığın gerileyeceği yönünde. Bu perspektifle ele aldığımızda plastik ambalaj ve tek kullanımlık ürünlere olan talebin gerilemesi durumunda plastik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin zora girebileceğini söyleyebiliriz. Bu kapsamda işletmelerimiz yeni normal dönemine yönelik stratejilerini oluşturmalı ve önlemlerini almalılar. Ayrıca 2020 yılında tedarik zincirinde yaşanan sorunların bu yıl itibariyle ortadan kalkmaya başlayacağını ve ihracatın sektör büyümesi üzerindeki taşıyıcı etkisinin zayıflayacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
“LOJİSTİK MASRAFLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
İhracatçıların son dönemde yaşadığı en büyük sorunlardan birinin navlum maliyetleri olduğunu belirten Eruslu, “Bu durum ülkemize özel bir konu değil ve tüm dünyada konteynır tedariki konusunda sıkıntı yaşanıyor. Bu arz-talep dengesizliği ise navlun fiyatlarının 4-5 kat artmasına sebep oldu. DTÖ kuralları gereğince ihracatta navlun desteği verilemiyor olsa da bu süreçte ihracatçı üzerinde yük olan bir takım lojistik masraf kalemlerinin gözden geçirilmesi bir çözüm sağlayabilir” dedi.
TEK KULLANIMLIK PLASTİKLER VE GIDA AMBALAJLARININ KULLANIMI ARTIŞ
Plastik sektörü, gıdadan sağlığa, inşaattan otomotive, kozmetikten tekstile kadar birçok sektörün ana girdi malzemesini oluşturuyor. Türkiye plastik sektörü 33,4 milyar dolarlık cirosu ile ülke ekonomisine ciddi bir katkı sunuyor. Plastik hayatımızın hemen her alanında kullanılıyor ve ekonomiye önemli ölçüde katma değer yaratıyor. Plastikler kullanım kolaylığı, ekonomik olması ve sağladığı avantajlarla her geçen gün daha çok tercih ediliyor. Türkiye plastik sektörü 9,5 milyon tonluk üretim gücü ile Avrupa’nın en büyük ikinci, dünyanın 6. büyük üreticisi konumunda bulunuyor. Plastik sektörü Türkiye ekonomisi için de kritik bir noktada bulunuyor. Sektörümüzde şu an çoğu küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere 11 bin civarında üretici firma faaliyet gösteriyor. Bu firmaların istihdam hacmi yaklaşık 250 bin kişi. Sektörümüzün mevcut görünümüne bakacak olursak; 2019 yılına olumsuz bir tabloyla başlayan ve üç çeyrek üst üste üretim rakamlarında gerileme gören plastik sektörümüz için yılın son çeyreğinde gelen büyüme 2020 yılı için umut oldu ancak 2020’de tüm dünya için pandemi gibi hiç beklenmeyen bir gelişme yaşandı.
Plastik sektörü pek çok alt sektörden oluşuyor ve her bir alt sektör koronavirüs salgınından farklı etkileniyor. Başta otomotiv, beyaz eşya, turizm ve inşaat gibi sektörlerin durma noktasına gelmesi bu sektörlerimiz için üretim yapan firmalarımızı olumsuz etkiledi. Öte yandan koronavirüs salgını başta hijyen ve medikal olmak üzere gıdadan ambalaja kadar pek çok alanda plastiklerin hayati öneme sahip olduğu gerçeğini teyit etti.
Avrupa’nın birçok ülkesinde plastik sektörü hükümetlerce “Hayati öneme sahip sektör” olarak tanımlandı. Bu süreçte Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da tek kullanımlık plastikler ve gıda ambalajlarının kullanımı artış gösterdi. Firma yemekhanelerinde tek kullanımlık plastiklere geçildi. Karantina bölgeleri ve toplu yaşam alanlarının yanı sıra insanlar evlerinde bile tek kullanımlık ürünleri tercih eder hale geldi. Gıda, temizlik ve hijyen ürünlerine olan talepteki artış da ambalaj üretimine olumlu yansıdı. Bu noktada ambalaj ve tek kullanımlık ürün yapan firmalarımız üretime devam edebildi” ifadelerini kullandı.
Bir Yorum Bırakın