Gaziantep Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Samet Bayrak, okulların açılmasının riski olduğunu ve açılmaması gerektiğini söyledi.

Gaziantep’te okullar açılmamalı

Gaziantep Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Samet Bayrak, okulların açılmasının riski olduğunu ve açılmaması gerektiğini söyledi.

Gaziantep Kent Konseyi Yürütme kurulu telekonferans sistemi ile ile bir araya gelerek kentin sorunlarını ve çözüm yollarını masaya yatırdılar.

 Dr. Samet Bayrak’ın başkanlığında toplanan Yürütme Kurulu, okulların açılmasının konuşulduğu şu günlerde bu konuda neler yapılabilir, bu dönemi en iyi şekilde nasıl atlatabiliriz konusunu masaya yatırdı. Bu süreçte alınması gereken önlemleri değerlendirerek Pandemi Kuruluna iletilmek üzere tavsiye kararları hazırladı.

COVİD-19 SALGINININ HENÜZ BİTMEDİ

Tavsiye kararında şu görüşlere yer verildi;‘’Pandeminin normalleşme sürecinde okullar açılırsa yaşanacaklar ile ilgili olarak Yürütme Kurulunun tespit ettiği sorunlar ve bu konuda neler yapılabileceği hususunda kurul önerileri maddeler halinde aşağıdaki gibidir; Şu anki verilerle okulların açılmasının mümkün olmadığı, Sağlık Bakanlığı bilim kurulu üyelerinin ve Dünya Sağlık Örgütü Başkanının açıklamalarında covid-19 salgınının henüz bitmediği belirtilmektedir. Gaziantep’te salgının bu şekilde devam etmesi halinde okullar açıldığında öğrencilerin bu virüsü birbirlerine, öğretmenlerine ve eve döndüklerinde aile bireylerine bulaştıracağı kesindir.

SAHRA HASTANESİ KURULMALI

Şehrimizdeki vaka sayılarının neden düşmediği, vakaların yoğun olarak görüldüğü mahallelerde taramalarda ağırlık verilmesini tavsiye ederiz. Ayrıca: Şehrimizde bir Sahra Hastanesi kurulmasının gerekliliği ve bu konuda ilgili makamlarla görüşülmesine, Testi pozitif çıkan hastaların tümü maalesef kapasitelerindeki doluluktan dolayı hastanelere yatırılamıyor. Mecburen eve gönderilen her hastanın özel aracı olmadığından toplu taşıma ya da ticari taksi kullanmak zorunda kalıyor. Bu hastaların karantina sürecini geçireceği yere ulaşımının sağlanmasının gerektiğine, Test sayısının artırılmasının şart olduğuna Sokağa çıkma kısıtlamalarının tekrar gelmesinin gerekliliğine, Kahve ve kafelerde denetimin çok daha sıkı tutulmasına, Özellikle öğle vakitlerinde kebapçı ve dürüm satan işletmelerde aşırı yoğunluk olduğu gözlenmiştir, sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına riayet edilmediği gözlenmekle denetimlerin ilgililerce daha sıkı yapılması gerekmektedir. Pandemi sürecinde önlemler alınırken her şehrin demografik ve sosyo-kültürel farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır.