Bir zamanlar Avrupa’nın en büyük yangın söndürme filosuna sahip Türk Hava Kurumunun AKP Hükümeti tarafından işlevsiz hale getirildiğini belirten CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Saray Hükümeti israf ve saltanat yönetimine para yetiştirmek için bir taraftan yüksek vergiler, zamlar ve cezalarla halkı sömürmekte, diğer taraftan cumhuriyet kazanımlarını bir bir satmaktadır” ifadelerini kullandı.

Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet’in en kıymetli kurumlarından biri olan THK’nın, AKP Hükümeti tarafından içi boşaltılarak çürümeye terk edildiğini belirten Yılmazkaya konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veri;

“Orman yangınlarına yeterli müdahalelinin sağlanamaması, yangınların hala kontrol altına alınamamış olması, afet anlarında görev alması beklenen Türk Hava Kurumunu (THK), orman yangınları sonrası ‘yeterli uçağı yok’ denilerek itibarsızlaştırılması kabul edilebilir değildir.

Türkiye’nin ciğerlerini yok eden, birçok ilimizde art arda başlayan ve yeterli müdahale edilemediği için bir türlü söndürülemeyen orman yangınları karşısında iktidarın gösterdiği zafiyeti tüm Türkiye olarak sahada gördü!

Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet’in en kıymetli kurumlarından biri olan THK’nın, AKP Hükümeti tarafından içi boşaltılarak çürümeye terk edilmesi, milletimizce asla tasvip edilmemektedir.

Vatandaşımız, Atatürk’ün talimatıyla 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti olarak kurulan ve 1935’te bugünkü adını alan Türk Hava Kurumu’nu yok eden kayyumların eline düşüren, yangın uçaklarını hangarlarda çürüten Saray İktidarına güvenmemektedir. İktidar biran önce THK’dan elini çekmeli, bu kıymetli kurumu tekrar ayağa kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

THK'NIN İÇİ BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE BOŞALTILMAKTADIR!

Yılmazkaya, “Birçok cumhuriyet kurumu gibi ülkemiz için hayati öneme sahip bu kurumda AKP Hükümeti tarafından yok edilmiştir. 2002 yılında, envanterinde 19 yangın söndürme uçağı bulunan THK, Avrupa’nın en büyük yangın söndürme filosuna sahipken, yavaş yavaş içinin boşaltılması tesadüfü bir olay değildir. THK'nin içinin bilinçli bir şekilde boşaltılması, AKP İktidarının planlı ve programlı bir stratejisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

AKP Hükümetinin devlet kaynaklarını boşa harcaması, yandaş müteahhitlere 1 liralık ihaleyi 10 liraya peşkeş çekmesi, vatandaştan toplanan vergileri, yandaşa ve israf saltanatına harcaması, ekonomik darboğaza giren hükümeti yeni kaynak arayışlarına sevk etmiştir.

Kötü ekonomik yönetim sonucu ülke kaynaklarını har vurup harman savuran israf hükümeti, gözünü THK’nın milyarlarca lira değerindeki taşınmazlarına dikmiş durumda.

Türkiye'nin bu tür afetlere hazırlanması için neden kurumun kapasitesinin artırılmadığı, modern araçlarla donatılmadığı, kurumun mal varlığıyla ilintili olduğu yapılan taşınmaz satışları ile görülmektedir.  

Bugün itibarıyla 500 milyon dolar değer biçilen bir oteli ve 1.300 taşınmazı bulunan, aynı zamanda vatandaşların bağışlarıyla ciddi bir gelire sahip olan kurumun taşınmazları bir bir satılmaktadır. 2020 yılında kurumun 10 taşınmazı satışa çıkarıldı. 2021 yılında bu sayıya 44 taşınmaz daha eklendi” dedi.

8 UÇAĞI OLAN SARAY HALKI AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA MAHKÛM ETTİ!

Yılmazkaya, “Vatandaş, ekonomik krizle, salgınla ve yangınlarla mücadele ederken, memleketi yakan alevleri söndürecek uçak bulamazken bir kişinin kullanımında 8 uçağın bulunmasını büyük bir israftır. Diğer bakanlara tahsisli uçaklarla birlikte bu sayı 15-16'ları buluyor. Halkı açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden Saray Hükümetinin milleti değil, israfı temsil ettiği apaçık ortadadır.

Ülkede üretimi bitiren, devletin birçok kurumunu özelleştiren Hükümet, iyiden iyiye işi fırsatçılığa çevirmekte, yaptığı israfın ve ekonomik yanlışlarının bedelini vatandaşın sırtına yüklemektedir. Bir taraftan yüksek vergiler, zamlar ve cezalarla halkı sömürmekte, diğer taraftan cumhuriyet kazanımlarını bir bir satmaktadır.

Artık bu iktidar, bu israf yönetimi, ülkenin ve milletin sırtından inmelidir. Felaket mağduru, her şeyini kaybetmiş insanların karşısına, atanmış memur bakanlarını gönderip, varını yoğunu kaybetmiş devletinden yardım bekleyen kişilerden IBAN ile yardım talep eden, ‘milletimiz cömerttir’ deyip yardım kampanyası başlatan bir iktidar acizliğin, duyarsızlığın zirvesindedir. Bu toplanan paraların akıbetinin belli olmadığı, tek adam rejimi Ülkeyi yönetme yeteneğinden de liyakatinden de yoksundur” ifadelerine yer verdi.