Türkiye Büyük Millet Meclisi, GDAÜ PA Komite Toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantıda Türkiye adına söz alan Milletvekili Bakbak, küresel enerji güvenliği bakımından önemli bir konuma sahip olan Türkiye’nin enerji ticaretinde merkez ülke olma hedefiyle yol aldığını ve bu kapsamda Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Enterkonnektörü, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ve TürkAkım gibi önemli doğalgaz ve petrol boru projeleri hayata geçirildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında 2053 net sıfır emisyon hedefine  yenilenebilir enerjiyle ulaşılacağı konusundaki vurgusunu hatırlatan Bakbak, “Türkiye’nin Paris Anlaşmasına taraf olması, On İkinci Kalkınma Planı’mızın bu hususlar üzerine hazırlanması iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığımızı gösteriyor” dedi.

Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergâh ve kaynak çeşitlendirmesi ile enerji stratejisini oluşturduğunu ifade eden Bakbak, şunları söyledi:

“Ülkemizin enerji politikası; arz güvenliğinin sağlanması, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, yerli/yenilenebilir kaynakları ekonomiye kazandırarak, dışa bağımlılığın azaltılması ve 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda enerji dönüşümünün sağlanması temellerine dayanmaktadır. Bu kapsamda son 15 yılda yenilenebilir enerji alanında sessiz bir devrim gerçekleştirdik. 34 binden fazla santral ile yenilenebilir enerjinin, kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 60'a ulaştırdık. 2035’e kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini 120 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz.

Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücüyle Avrupa’da 5., Dünyada 11. sıradadır. Bu sıralamada Avrupa’da ilk 3’e girme hedefiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ile yenilenebilir enerji sektöründeki büyümemizi destekliyoruz. Tam Bağımsız Türkiye hedefiyle yenilenebilir enerji ekipmanlarının üretimi konusunda gelişmiş bir yerli pazara sahibiz.  Güneş enerji santralleri için yerli ekipman üretimi %75, rüzgâr türbinleri açısından yerlilik oranımız yaklaşık %55’tir. Hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle santrallerine yönelik olarak türbin, akışkan yataklı buhar kazanı, jeneratör ve güç elektroniği gibi aksamlar ülkemizde üretilmektedir.  Ülke çapında faaliyet gösteren 250'den fazla mühendislik, tedarik ve inşaat şirketiyle, sadece güneş enerjisi sektöründeki büyümemiz 50 binden fazla iş ve istihdam yaratmıştır.”

Türkiye’nin 2023'te Avrupa'daki en yüksek enerji santrali kurulum oranına sahip ülke olduğunu vurgulaya Milletvekili Bakbak, yenilenebilir enerjiye dair güçlü politikalarının yatırımcılar için istikrarlı ve destekleyici bir ortam sağladığını belirtti.

Bakbak, GDAÜ ülkeleriyle yenilenebilir enerji alanında iş birliği fırsatlarına değindi. Strateji ortaklığı derinleştirmek ve enerji alanında iş birliğini güçlendirmek için yenilenebilir enerji teknolojileri ihracatı yapılabileceğini,  hidroelektrik santrallerinin modernizasyonu için mühendislik, ekipman, finansman desteği sağlanabileceğini, teknik eğitim programları düzenlenebileceğini, yenilenebilir enerji teknolojilerinin yerel olarak üretimi ve yenilenebilir enerji zincirindeki araştırma ve inovasyon konularında geniş ölçekli bölgesel iş birliği geliştirilebileceğini belirtti.