TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleşen şuraya; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’in yanı sıra çok sayıda bürokrat ile Oda ve Borsa başkanları katıldı.

Toplantıda Türkiye ekonomisinin genel durumu, sektör bazlı sorunlar ve çözüm önerileri ele alınırken, GTB Başkanı Akıncı da tarım ve gıda sanayinin finansman, üretim ve ihracat konularındaki önceliklerini paylaştı.

“Tarım ve Gıda Sanayi Stratejik Öneme Sahip”

Şura sonrası değerlendirmelerde bulunan GTB Başkanı Mehmet Akıncı, Türkiye’nin tarım ve gıda sanayisi alanındaki potansiyeline dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Ülkemiz, tarımsal potansiyeli ve gıda sanayisindeki üretim kapasitesiyle bölgesinde önemli bir aktör konumunda. Bu güçlü altyapının sürdürülebilir kılınması için üretimden pazarlamaya kadar tüm sürecin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Sektörlerimizin karşı karşıya kaldığı en temel sorunlardan biri finansmandır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin uygun maliyetli ve uzun vadeli krediye ulaşabilmesi, sektörlerimizin rekabet gücünü doğrudan etkilemekte. Bu alanda atılacak her adım, üretim kapasitemizin artmasına katkı sağlayacaktır.”

Tarım ve gıda üretiminin sadece iç pazara değil, ihracata da katkı sunduğunu vurgulayan Akıncı, maliyet baskılarının hafifletilmesine yönelik çözüm önerilerini ise şöyle dile getirdi:

“Enerji, girdi ve lojistik gibi alanlardaki maliyet artışları hem üreticimizi hem de sanayicimizi zorlamakta. Bu alanlarda sağlanacak teşvik ve destekler, firmalarımızın iç ve dış pazarlarda daha etkin rol olmasına katkı sağlayacaktır.”

Tarımsal Ar-Ge, teknoloji yatırımları ve genç nüfusun üretime kazandırılması konularına da değinen Akıncı, “Gıda sanayimiz, sadece üretim değil, aynı zamanda istihdam ve ihracat açısından da stratejik bir öneme sahip. Bu potansiyelin tam anlamıyla harekete geçebilmesi için kamu-özel sektör iş birliğiyle güçlü ve kalıcı politikalar geliştirmeliyiz. Tarım-gıda entegrasyonunu güçlendirmek, sektörlerimizin sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşımakta. Gençleri üretime teşvik edecek ortamlar oluşturmalı, teknolojiye dayalı yatırımlarla katma değerli ürünler üretmeliyiz. Bu sayede ülkemizin gıda güvenliğini artırırken, uluslararası pazarda da daha güçlü bir konuma gelebiliriz” ifadelerini kullnadı.