Öztürkmen'in açıklamasından öne çıkanlar:

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan Çelikaslan işçileri, maaş zammına tepki olarak eyleme başlamıştı. Eyleme diğer fabrikalardan da işçiler destek verirken, bugün saat 12.00'de Çelikaslan Fabrikası önünde toplanma kararı alınmıştı.

Gaziantep Valiliği, dün gece alel acele tüm kentte her türlü eylem ve gösteriyi 15 gün boyunca yasakladı. Hemen ardından işçilerin çadırlarına müdahale edildiğini öğrendik.

Haberimiz olmadan darbe filan mı oldu! Gaziantep'te OHAL düzenine mi geçildi!

Halkın ve işçilerin Anayasaya dayanan eylem ve gösteri hakkı nasıl olur da askıya alınır! Barışçıl ve demokratik eylem hakkı, ilgisi olmayan kanun maddelerine atıf yapılarak nasıl yasaklanabilir!

Kimsenin burnunu kanatmayan, yakıp yıkmayan, karıncanın dahi ayağına basmayan işçilerin eylemleri nasıl oldu da kamu düzenini bozdu? Hangi kamu düzenini bozdu?

“Şeriat isteriz” diyenler bile İstanbul’un göbeğinde eylem yapabilirken, işçilerin barışçıl eylemlerini zor gücüyle bastırmaya kalkıyorsunuz. Bu olmaz! En azından demokrasilerde olmaz! Bu manzaralar ancak “Gizli OHAL” düzenlerinde olur. Üstelik işçiler ve sendikalar, sorunu masada çözebilmek için çaba sarf ettiler. Fakat masada çözülmeyince demokratik haklarını başka bir düzleme taşımak zorunda kaldılar.

Bu yasaklama kararı, işçilerin devam eden eylemlerinin engellenmesi için patronların isteği üzerine mi alındı?

10 gündür Başpınar'da sefalet zammına karşı çıkan 'açlık ve kölelik düzenini kabul etmiyoruz' diyen işçilerin grevini, direnişini kırmak için denemedikleri şey kalmadı.

Ekmeği ve hakları için direnen işçileri değil, emekçinin üç kuruş hakkına göz dikenleri durdurun! Şairin dediği gibi; “Verin hakkımızı bitsin kavgası!”